Her birinizin illa küçükken “sabah koş bir ekmek al gel” lafını duymaktan tırsıp uyur numarası yaptığını bilmiyorum sanmayın. Ama kaçamaz, sabah havası alırken sıcak ekmeğin köşesine kavuşma heyecanıyla yine yola çıkardık. O ekmeğin ucuna duyduğumuz sempati bir çok gofretten üstündü, en azından benim için. Bir ekmek almanın bize tek zararı masaya yetiştirmek için koşarken düşmemiz, ekmek fazla sıcakken ısırınca dilimizin yanması, kağıda sarılı ekmek fazla sıcak olunca elimizin yanması olurdu. En azından bu hep böyle devam eder sanıyordum ben.

Gün değişti, biz büyüdük, şimdi ekmek almaya çıkan çocukların dili yanar diye değil de kendi halkımızın emniyet güçleri tarafından vurulacak mı diye korkuyoruz. Öyle bir emniyet sağlıyorlar ki, işlerine gelince kahraman, gelmeyince unutkan şirinleri oynamayı çok seviyorlar. Kendilerini, çocukluklarında oyun oynayamamanın verdiği yetkiye dayanarak mı yoksa başlarındaki yavşağın yetkisine dayanarak mı bilemiyorum, counter strike oynarcasına bir havaya bürüyüp, alnın çatından vurmayı marifet sayacak şekle giriyorlar.

269 gün boyunca, yarattığınız canavarların yediği bokun acısını çekiyordu o küçük Berkin. Bu sabah 7 de pes etti. Pek sevgili Tayyör, senin o hergün yediğin ekmek var ya, hani her sene gramajıyla oynadığın, işte o ekmeği çaldı diye bu ülkede senelerce hapis cezası verilen küçük çocukların yanına bir de o ekmeği almaya giderken vurdurduğun gencecik bir fidan eklendi. Elindeki kan seni rahatsız etmek eminim, ama yediğin her lokma ekmek ağzını yaksın, yüreğine otursun ki, her lokman sana zehir olsun.

Sırf o AK pipiler değil laf ettiklerim, o seçilmiş ama mecliste bir boka yaramayan her vekilin üzerinde bu çocuğun vebali. Bugün çıkar bir de o can evladın üzerinden siyaset yapmaya kalkarsanız asıl o zaman size de tavırlar nasıl değişiyor göreceksiniz. Hastanenin ne olduğunu bilmeyen, yarattığınız zihinsiz kahramanlar var ya, dün sabahın köründe hastaneye bahçesine gaz attılar, bugün birşey değişmemiş gibi hastane bahçesini yine biber gazlarıyla beyaz boyadılar ve bir gencimizi de yine kafasından vurdular. Hadi bizimkiler gaza alışkın da hiç mi vicdanınız yok, hiç mi düşünmediniz orada olan yüzlerce hasta yakını ve hastaneye girmekte olan hastayı ?
Tayyör al yarattığın kahramanları, sok götüne rica edeceğim.

Şimdi hükümet ve meclistekilerin tamamı cevap versin, Berkin Elvan’ın katili kim?!

“Hırsız var” diye bağırmak tamamdı ama “Katil var” diyecek olmamız da size koymayacak, en çok sinirimi bozan bu.

Ah be…
Dilim dönmüyor, sözüm varmıyor…
Özür dilerim Berkin, gücüm, sözüm yetmedi seni kurtarmaya…

meh.